Презентация znel Yaant ve Maneviyat

Скачать презентацию  znel Yaant ve Maneviyat Скачать презентацию znel Yaant ve Maneviyat

znel_yaant_ve_maneviyat.ppt

  • Размер: 480 Кб
  • Количество слайдов: 47

Описание презентации Презентация znel Yaant ve Maneviyat по слайдам

Öznel yaşantı ve maneviyat Burçin Çolak Seminer Öznel yaşantı ve maneviyat Burçin Çolak Seminer

Toplum Aile ,  küçük gruplar ,  kültür Birey Nöro-endokrin-immun sistem Organ sistemleri Dokular HücrelerToplum Aile , küçük gruplar , kültür Birey Nöro-endokrin-immun sistem Organ sistemleri Dokular Hücreler Moleküller Engel

 Biyopsikososyal Model • Biyolojik Faktörler • Psikolojik faktörler  • Sosyal Faktörler Biyopsikososyal Model • Biyolojik Faktörler • Psikolojik faktörler • Sosyal Faktörler

 • Biyolojik Faktörler:  – fizyolojik fonksiyonları etkileyen faktörler – genetik ve davranışlar – Biyolojik • Biyolojik Faktörler: – fizyolojik fonksiyonları etkileyen faktörler – genetik ve davranışlar – Biyolojik deternimizm? ?

psikolojik • Freud, nesne ilişkileri kuramı: içten gelen dürtüler ve erken dönem yaşantılar • Davranışçı kuramlar:psikolojik • Freud, nesne ilişkileri kuramı: içten gelen dürtüler ve erken dönem yaşantılar • Davranışçı kuramlar: ödül ceza ile öğrenme • Psikolojik determinizm? ? ?

sosyolojik • Ekonomik sorunlar • Ayrımcılık, etiketlenme vb. intihar : Emile durkheim= sosyal sorunlardan kaynaklanır. Yapısalcısosyolojik • Ekonomik sorunlar • Ayrımcılık, etiketlenme vb. intihar : Emile durkheim= sosyal sorunlardan kaynaklanır. Yapısalcı determinizm? ?

öznellik öznellik

Antik çağ/sufizm Antik çağ/sufizm

Eksik bir şeyler…. Eksik bir şeyler….

Biyopsikososyo spirituel model Biyopsikososyo spirituel model

Spirituelite • Kişinin aşkın olanla bağlantı kurma arayışı.  • Holistik ( bütünsel) yaklaşım önemli… Spirituelite • Kişinin aşkın olanla bağlantı kurma arayışı. • Holistik ( bütünsel) yaklaşım önemli…

 • Biyopsikososyospirituel modelin öznel yaşantıdan/öznellikten/bilinçlilikten/kendilik duyumundan farkı nedir? • Biyopsikososyospirituel modelin öznel yaşantıdan/öznellikten/bilinçlilikten/kendilik duyumundan farkı nedir?

 • Fark yok!!!!!!! • Fark yok!!!!!!!

 • Spirituel yaşantılar insan hayatında önemli yere sahip olmakla beraber psikanaliz, psikoloji,  psikiyatri bunun • Spirituel yaşantılar insan hayatında önemli yere sahip olmakla beraber psikanaliz, psikoloji, psikiyatri bunun önemini görmezden gelmiştir. • Dawkins gibi ateistler dini küçümser çünkü tanrıya inanmazlar. • Bu sebeble dini yaşantıların olumlu etkilerini yok sayar. • Freuda göre tanrı inancı toplumların regresif bir yaşantısı • İnsanların dinden kurtuluşu normal yaşam için gereklidir.

 • Freud = biyopsikososyal model • Kohut= biyopsikososyospirituel model • Freud = biyopsikososyal model • Kohut= biyopsikososyospirituel model

Heinz Kohut (1913 -1981),  • Dindar biri • Chicago kilisesi üyesi Heinz Kohut (1913 -1981), • Dindar biri • Chicago kilisesi üyesi

Self psikolojisi • Kohut klasik psikanalitik tutumu ( sofaya uzanma) eleştirmiştir.  • Hasta çatışmalarını veSelf psikolojisi • Kohut klasik psikanalitik tutumu ( sofaya uzanma) eleştirmiştir. • Hasta çatışmalarını ve defanslarını bulacak düşüncesine karşıdır. • If Kohut failed to understand his patient’s experience from their unique perspective, that is when he failed to be sufficiently empathic, they became more withdrawn or chaotic. • ‘ You’re ruining my analysis with your interpretations ’ ==analistler buna defans derken kohut ‘ hasta haklı bizler yanlış yapıyoruz’ der.

 • Hasta terapisti( object) tarafından anlaşıldığını hissettiğinde daha iyi oluyor ve kendi davranışlarını( normal, patolojik) • Hasta terapisti( object) tarafından anlaşıldığını hissettiğinde daha iyi oluyor ve kendi davranışlarını( normal, patolojik) daha iyi anlar hale geliyor. • Someone else (the object) provides self-regulating functions • Buradan hareketle kohut yeni bir kavram atar (kendiliknesnesi)

 • Sonuç olarak:  • selfobject experiences enable the maintenance, restoration or reorganization of the • Sonuç olarak: • selfobject experiences enable the maintenance, restoration or reorganization of the self. • we use selfobject experiences to regulate self-esteem • mirroring : the response of the other reflects worth back much • İdealizing : the idealized parent calms, soothes, delights, and invigorates

Kişi ailesi ile olan ilişkisini sürekli değişen cognitif kapasitesi ile beraber yeniden ve yeniden yorumlar. Aile-Kişi ailesi ile olan ilişkisini sürekli değişen cognitif kapasitesi ile beraber yeniden ve yeniden yorumlar. Aile- kişi ilişkisi kritiktir. Burada kişilerin mizaç farklılıkları, tutumları, istekleri kişinin self- regulatuar kapasite ( internal self regulatuar kapasite ) düzenlenmesinde rol oynar. Gelişimsel süreçle birlikte değişen selfobje deneyimleri önemlidir. .

 • Selfe olan saldırı sonucu selfi restore etmek için klinikte gördüğümüz semptomlarla self onarılmaya çalışılır. • Selfe olan saldırı sonucu selfi restore etmek için klinikte gördüğümüz semptomlarla self onarılmaya çalışılır. • Bu deneyimlere verilen cevabı duyarlı olduğumuz yönlerimiz belirler( biyolojik vulnaribilite) • Yani uyaranların tramva derecesi değil o tramvaya cevap veren önemlidir.

The Biopsychosocial Construction of Self-Experience • The Biopsychosocial Construction of Self-Experience The Biopsychosocial Construction of Self-Experience • The Biopsychosocial Construction of Self-Experience

 • Biyopsikososyal modelin her üç bölümü  hastayı anlamada önemlidir.  • Bir yön diğer • Biyopsikososyal modelin her üç bölümü hastayı anlamada önemlidir. • Bir yön diğer yöne göre daha kuvvetli olabilir ve her yön birbirini etkiler. • AD verince hastanın beyni düzelir böylece selfobject ve object kavramları düzelir.

 • Kendilik psikolojisine göre hastayı bu şekilde(biyopsikososyal) bütüncül ve integratif olarak anlamak önemlidir • Oldukça • Kendilik psikolojisine göre hastayı bu şekilde(biyopsikososyal) bütüncül ve integratif olarak anlamak önemlidir • Oldukça kapsamlıdır. • O zaman spirituellik ne alaka?

 • Kişinin tanrı ile olan ilişkisi bir self obje deneyimidir.  • Kişi ile yaşayıp • Kişinin tanrı ile olan ilişkisi bir self obje deneyimidir. • Kişi ile yaşayıp kişi ile beraber olan anlayışlı, empatik bir tanrı • Bu ilişki bizi destekler ve selfi bir arada tutar.

kant • Kant göre metafizik bilimin dışındadır.  • İnsanda ise doğal olarak metafizik şeyler üzerinekant • Kant göre metafizik bilimin dışındadır. • İnsanda ise doğal olarak metafizik şeyler üzerine düşünmeye eğilim mevcuttur. • Metafizik şeylerin doğası bilinemez. • öznenin bilişsel rolü • Teolojinin dışlanması….

Friedrich Daniel Ernst Schleiermacher , (d. 1768 – ö. 1834). Alman idealist düşünürü.  • diniFriedrich Daniel Ernst Schleiermacher , (d. 1768 – ö. 1834). Alman idealist düşünürü. • dini tecrübe kavramını( içsel tecrübe) metafizikten, ahlaktan ve dini her türlü otoriteden kurtarıp yeniden kurmaya çalışmıştır. • Bu sebeble insanın yaşantıladığı “an”lara önem vermiştir. İnsanın anlık olarak yaşantılaması önemlidir. Örnek olarak; · the realm of immediate self-consciousness · the realm of inner experience · the realm of immediate feeling where in God-consciousness

Dinin üç konusu • 1. insanın durumu, insan zihninin durumu,  farkındalığı • 2. kutsal olanDinin üç konusu • 1. insanın durumu, insan zihninin durumu, farkındalığı • 2. kutsal olan ve bunun kişi üzerine olan etkisi • 3. kutsalın toplum üzerine olan etkisi • Schleiermacher birinci konunun önemli olduğunu belirtmiştir. • Klasik teologlar ise 1. konuyu 2 ve 3. konuların kavramları ile açıklarlar. ( Schleiermacher böyle düşünmüyor. )

Schleiermacher e göre  • Mesela ‘Allah’ kavramı olmadan müslümanlık olmaz. çünkü tüm anlam sistemi onunSchleiermacher e göre • Mesela ‘Allah’ kavramı olmadan müslümanlık olmaz. çünkü tüm anlam sistemi onun üzerine kuruludur. Teolojinin konusu • Ama mesela insanın yaratılması(adem-havva ya da evrim) konusu teolojinin konusu değil • mesela evrenin nasıl var olduğu sorusu teolojik bir soru değildir. Çünkü bu sorunun cevabı kişilerin inancını etkilemez der. • Bu bakış farklılığı klasik teolojinin sonu / modern teolojinin başlangıcı

Schleiermacher • Bu sübjektif yaşantılarla/ hallerle epistemolojik düzlemde kanıtlanamayan tanrıyı kanıtlamaya çalışmıştır ama bu skolastik ontolojikSchleiermacher • Bu sübjektif yaşantılarla/ hallerle epistemolojik düzlemde kanıtlanamayan tanrıyı kanıtlamaya çalışmıştır ama bu skolastik ontolojik kanıtlama da değildir • Friedrich Schleiermacher bu düşüncesi ile teolojiyi klasik bağlamından koparmış ve insan sübjektivitesine dayandırmıştır böylece modern ve liberal din anlayışının temellerini atmıştır. • Bu sebeple Friedrich Schleiermacher için modern Protestan Teolojisi’nin babası nitelemesi kullanılır.

 • Günaha girmiş kişi God-forgetfullness sonucu günah işler ve ardından god-forsakenness(terkedilmişlik) hisseder.  • Böylece • Günaha girmiş kişi God-forgetfullness sonucu günah işler ve ardından god-forsakenness(terkedilmişlik) hisseder. • Böylece yaptığı işlerdeki iyinin anlamını kaybeder. ( çevresi ve kendisi ile ilgili) • Burda Schleiermacher ’ın günahkarı ile kohutun hastası birbirine benzer. Her ikisi de boşluk ve izolasyon hisseder.

Martin Buber • Hayat ilişki içinde olma halidir.  • İki tip ilişki: 1. I-thou(ben senMartin Buber • Hayat ilişki içinde olma halidir. • İki tip ilişki: 1. I-thou(ben sen ilişkisi) • 2. I-it( ben o ilişkisi) • Her ikiside gündelik yaşamda olan ilişkidir. • 1. tip ilişki daha samimidir, pozitiftir. • 2. tip daha mesafelidir. Ama çoğu ilişki böyledir. • Lakin kişi 1. tip ilişkilerde hayat ile ilgili anlam bulur. • Kişinin ben-sen hissini tanrı düşüncesi tamamlar.

 • Ben-sen ilişkisi empati farkı:  • kohuta göre empati karşıdaki kişinin kognitif ve duygusal • Ben-sen ilişkisi empati farkı: • kohuta göre empati karşıdaki kişinin kognitif ve duygusal deneyimlerini anlamaktır, karşıdakinin ne hissettiğini anlamaktır. • Buber göre karşıdakinin ayakkabılarının içine girebilmek ve onun hissini hissetmektir. • Kohut için empati bilgi toplama aracıdır. • Kohut karşısındakine yine de daha mesafeli. .

‘ You’re ruining my analysis with your interpretations ’ • Hasta hekimin kendisini bir nesne gibi‘ You’re ruining my analysis with your interpretations ’ • Hasta hekimin kendisini bir nesne gibi gördüğünü, kendisini dinlediğini ama mekanik olarak tamir edeceğini bilir. • Aslında hekim hastasını dinlememiştir. Onunla ilişki içinde olmamıştır. • Kohut bunu farketmiştir. • Bu yüzden sen-ben ilişkisinin önemli olduğunu düşünmüştür. • ama ilişki sırasında ben-sen ilişkisi sonsuz değildir ve ben-o ilişkisi bazen gereklidir.

 • Bubere göre tanrı sendir( thou) • Ve herkesle her yerde bulunarak ilişki halindedir. • Bubere göre tanrı sendir( thou) • Ve herkesle her yerde bulunarak ilişki halindedir. • bu birliktelik insanların arası ilişkilerde de bulunur. • Buber Schleiermacher ’ın mutlak bağımlılık hissine katılmakla birlikte ( the feeling of absolute dependence ) bunu ben-sen(thou- tanrı) ilişkisinin bir yönü olarak düşünür. • Bu bağımlılık duygusu kişinin hissettiği şey olmakla birlikte tam bir ilişki içinde olma hali değildir. • Bu ve benzeri duygular kişinin tanrı ile olan ilişkisi ( I-thou) ile ilgildir.

Sonuç  • Hastanın self-obje deneyimleri kendilik kavramının oluşumunda önemlidir.  • Kişi günlük yaşamda self-objeSonuç • Hastanın self-obje deneyimleri kendilik kavramının oluşumunda önemlidir. • Kişi günlük yaşamda self-obje deneyimlerini I-thou ilişkisi içinde duyumsar • erken dönemlerde bu ilişki kurma potansiyeli somut olan nesnelere(anne) bağlı iken zamanla ilişki yön değiştirir. • Nihai olarak aşkınla olan bağlantısını kurar. ( soyut olanla diyebiliriz) • Çünkü self olarak kalabilmek için sürekli bir I-thou ilişkisine ihtiyaç duyar. Bu, kişinin selfini devam ettirmesinin yoludur. • Ve insanın sürekli olarak sahip olabileceği tek sen(thou) aşkın olan sen(thou)dir. • Kişi bunu tanımlayamasa da bu ilişki potansiyelini kendisini çevreleyen objelerde bulamayacağını farkeder. Ve doğal süreçte aşkın olana yönelir.

 • Kişiyi çevreleyen sosyal yapı bu aşkınla olan ilişki potansiyelini kendi dini kurumlarına kanalize eder. • Kişiyi çevreleyen sosyal yapı bu aşkınla olan ilişki potansiyelini kendi dini kurumlarına kanalize eder. • Böylece kişi bu ilişki potansiyelini bulunduğu sosyal çevrenin dini perspektifinden tanımlar. • Böylece bireyin ı-thou ilişkisi bilişşel anlam bulur. ( the realm of objective self consciousness = words, symbols, stories)

 • Dini çoğu(? ) kavram-rituel-davranış bu ilişkiyi içerir.  • Ama din kurumu ve davranışı • Dini çoğu(? ) kavram-rituel-davranış bu ilişkiyi içerir. • Ama din kurumu ve davranışı her zaman ben-sen (I-thou) ilişkisini kapsamaz. • Sofu-sufi tartışması… • tasavvuf ehli din kurumunun eksikliğini gördüğü için ben-sen ilişkisini güçlendirecek şeylere yönelim gösterir mi? ( sema vb. )

I-thou ilişkisi Din kurumu-rituelleri Klasik ilahiyat ilimleritasavvuf I-thou ilişkisi Din kurumu-rituelleri Klasik ilahiyat ilimleritasavvuf

Kişi bu ilişkisi dahilinde spirituel sorular oluşturur. Anlam ve amaç bulma vb. . Ve sahip olduğuKişi bu ilişkisi dahilinde spirituel sorular oluşturur. Anlam ve amaç bulma vb. . Ve sahip olduğu spirituel yönelimle kendince cevapları oluşur. İyi bir insan olursan cennete gidersin vb…

 • Birey genellikle sıkıntısı(biyopsikososyal)  olduğu zaman selfi saldırıya maruz kalır.  • kişi strese • Birey genellikle sıkıntısı(biyopsikososyal) olduğu zaman selfi saldırıya maruz kalır. • kişi strese cevabı sprituel davranışlarda arayabilir ve bulabilir. • namaz, dua, adak adamasıdır vb. • bu davranış desteklenir: ‘sinirlendiğinde abdest al, onunla da geçmezse namaz kıl’ vb…

 • Hastalıkla ilgili başa çıkma mekanizmaları yetersiz olduğunda(Dekompansazyon)  • tedavi aranır. (doktor, danışan) • • Hastalıkla ilgili başa çıkma mekanizmaları yetersiz olduğunda(Dekompansazyon) • tedavi aranır. (doktor, danışan) • Birey aldığı tedaviyi kendi anlam sisteminde harmanlar. ( öznelliği içinde yorumlar)

Tedaviye gelen hastaların I-thou ilişkisi: Vaka: 32 yaş erkek Şikayeti: 10 yıldır olan çarpıntı atakları, antisipatuarTedaviye gelen hastaların I-thou ilişkisi: Vaka: 32 yaş erkek Şikayeti: 10 yıldır olan çarpıntı atakları, antisipatuar anksiyete, agorofobi, işlevsellikte bozulma, ölüm korkusu Ortalama bir ailenin dindarlığı kadar dindar bir aile. Terapide hastalığı ortak bir sonuç olarak ölüm korkusu sonucuna bağlama eğilimi. Terapiye dini konuyu getirmekte sıkıntı( toplam 4 defa ‘inancınız ne kadar bilmiyorum’ diye beni test etti. Daha sonradan bunu bilerek sorduğunu konuyu açmak için benim dini bilgim, inancımın ne olduğunu bilmesi gerektiğini söyledi. ) Hasta bu konuda dini açıklamalar üretmekte( imansızlık. Eğer yeterli imanı olsa ölümden korkmamak gerek diyor. ) Özellikle rahatsızlığı ile alakalı olarak 4 -5 yıldır dini uğraşlarda artış. Namaz kılma, kuran okuma. Özellikle yoğun anksiyete yaşadığında dini bilişsel şemalara başvuru.

 • Hasta ile dini oryantasyonlu görüşme yapınca kdt istedi.  • Bu durum doktoru ile • Hasta ile dini oryantasyonlu görüşme yapınca kdt istedi. • Bu durum doktoru ile bu kavramları konuşamayacağını düşünmesi idi. • Kafasında ise din oryantasyonlu bir açıklama vardı. • ‘ hastalıkla ilgili açıklamaların dini kavramlarla ilgili ama benden ise dini olmayan kavramlarla açıklamamı ve tedavi istiyorsun’ dedim. • ‘ sizden alacaklarımı daha sonra dini kavramlarımla bağdaştırım’ dedi. • Hasta görüşmede din-psikiyatri dualizmi yaratmış ve benden kendisine ait özel alana girmemi istemiyordu.

Hasta 1. ve 2. maddeyle ilgili sıkıntı taşıyordu.  • Schleiermacher ’in dinin 3 konusu •Hasta 1. ve 2. maddeyle ilgili sıkıntı taşıyordu. • Schleiermacher ’in dinin 3 konusu • 1. insanın durumu, insan zihninin durumu, farkındalığı, ilişki hali ( ı-thou) İmansızlık… • 2. kutsalın kişi üzerine olan etkisi (psikolojik) İbadetlerimi düzenli yapmıyorum, günahkarım… • 3. kutsalın toplum üzerine olan etkisi (sosyal)

Özetle.  • Sonuçta hastalık ve diğer yaşamlar kişinin kendi öznelliğinde/öznel yaşantısında yerini bulur.  •Özetle. • Sonuçta hastalık ve diğer yaşamlar kişinin kendi öznelliğinde/öznel yaşantısında yerini bulur. • Maneviyatta bu öznel yaşantıların bir parçasıdır. • Hastanın kutsal ile olan self obje deneyimi önemlidir. • Bu açıdan bütüncül yaklaşım önemlidir.

 • Son…. . • Son…. .