Скачать презентацию Durkheim Normallik ve patoloji önceleri sosyal hayattan ziyade Скачать презентацию Durkheim Normallik ve patoloji önceleri sosyal hayattan ziyade

Normal-Patoloji.pptx

  • Количество слайдов: 21

Durkheim Normallik ve patoloji önceleri sosyal hayattan ziyade hastalık ve sağlık konuları için kullanılması Durkheim Normallik ve patoloji önceleri sosyal hayattan ziyade hastalık ve sağlık konuları için kullanılması daha uygun görünen iki terim olmuştur. Tıbbi bir terim olarak patolojinin özelliği, hastalı ğa neden olan vücut organlarının anormalliklerini (patoloji) araş tırmaktır. Tarihsel olarak sosyologlar arasında Durkheim, beden üzerindeki bu tıbbi bakış açısına paralel bir toplum anlayışına en yakın duran sosyologdur.

Normal bedeni anatomi ders kitaplarında gereğince tarif edilen sabit bir varlık olarak görme eğiliminde Normal bedeni anatomi ders kitaplarında gereğince tarif edilen sabit bir varlık olarak görme eğiliminde olan tıp bilim cilerinin aksine, Durkheim, normalliği neyin meydana getirdiğine dair göreceli bir bakış açısına sahiptir. Bundan dolayı Durkheim, belirli bir toplumda normal olarak görülen şeyin diğer toplumlar için normal olmayabileceği düşüncesini ileri sürmüştür.

Tıbbi bir terim olarak patolojinin özelliği, hastalı ğa neden olan vücut organlarının anormalliklerini (patoloji) Tıbbi bir terim olarak patolojinin özelliği, hastalı ğa neden olan vücut organlarının anormalliklerini (patoloji) araş tırmaktır. Durkheim'de, sosyologu, sosyal patolo jiyi (genellikle yüksek suç oranlan gibi) belirlemede siyasetçiler tarafından uygulanacak iyileştirici tedavileri tavsiye etmede ve toplumsal hastalıkları teşhis etmede maharetli bir kişi olarak görme eğilimi vardır.

Normal bedeni anatomi ders kitaplarında gereğince tarif edilen sabit bir varlık olarak görme eğiliminde Normal bedeni anatomi ders kitaplarında gereğince tarif edilen sabit bir varlık olarak görme eğiliminde olan tıp bilim cilerinin aksine, Durkheim, normalliği neyin meydana getirdiğine dair göreceli bir bakış açısına sahiptir. Bundan dolayı Durkheim, belirli bir toplumda normal olarak görülen şeyin diğer toplumlar için normal olmayabileceği düşüncesini ileri sürmüştür. Bununla birlikte Durkheim, toplumların derecelenmesi ve kategorize edi lebilmesi için, toplumsal gelişme kuralları hakkındaki objektif bir bilgiye başvurarak belirli bir zamanda belirli bir toplum için neyin normal olduğuna karar vermenin mümkün olduğunu düşünmüşür.

Mensubiyet: Normal Olmayı İstemek Yaşama yönelme, Giddens 1 in 'ontolojik güvenlik (psikanalizden türettiği bir Mensubiyet: Normal Olmayı İstemek Yaşama yönelme, Giddens 1 in 'ontolojik güvenlik (psikanalizden türettiği bir terim) dünyada olmakla ilgili bir güvenlik adım verdiği şeye dayanır. Buna karşı bireyi kuşatan amaçsızlık duygusu olarak ontolojik güvenliğin kınlmasım gös teren Durkheim'in anomi kavramı (yine onun egoizm kavramı) ileri sürülebilir. Anlamlı bir şekilde bu, kişiyi ölüme yöneltir ve Durkheim (1897), 'anomik' intiharın böyle bir çözülmenin sonucu olduğunu kaydeder.

Ritüeller yaşam/ölüm bölümünde gösterildiği gibi, doğum, erdenlik, evlilik ve ölüm gibi büyük dönüşüm zamanlarında Ritüeller yaşam/ölüm bölümünde gösterildiği gibi, doğum, erdenlik, evlilik ve ölüm gibi büyük dönüşüm zamanlarında özel önem taşır. Durkheimci antropolog Van Gennep (1909), bunlara dahil olan bireyler için yeni bir sosyal kimlik oluşturma kapasitelerini belirtmek uzere “geviş ayinleri” olarak adlandırdığı özel bir çalışma yaptı, Giddens'e göre bu tür durumlar, üyelerin ontolojik güvenlisini gizlendirerek, iyimserlik meydana getiren durumlar şeklinde anlaşılabilir. Sonraki sosyologlar, geleneksel sosyal grupların önemli mera simleri hakkındaki Durkheimci çalışmayı, günlük hayatın küçük ölçekli ilişkilerinin analizi şeklinde genişlettiler. Bundan dolayı Goffman’a (1967) göre ritüeller, gündelik sosyal hayata sızar. Örneğin, saygı ifade eden veya giyim tarzlarıyla, davranışlarla ya da ‘doğru’ tutumların sergilenmesiyle belirli gruplara mensubiyeti gösteren sözler veya beden hareketleriyle statü ayrımlarını belirtir.

Günlük sosyal etkileşim, kendilerinin ve başkalannın normal sosyal hayat girişimlerine devam ahdini güç lendiren Günlük sosyal etkileşim, kendilerinin ve başkalannın normal sosyal hayat girişimlerine devam ahdini güç lendiren üyelerin ontolojik güvenliklerine düzenli şekilde katkı sağlayan etkileşim ritüeli vasıtasıyla devamlı bir mensubiyet mü zakeresi olarak görülebilir.

PATOLOJİ VE SOSYAL DIŞLAMA Sosyoloji, normalde insanlan birbirine bağlayan kurallan net şekilde ortaya çıkarma PATOLOJİ VE SOSYAL DIŞLAMA Sosyoloji, normalde insanlan birbirine bağlayan kurallan net şekilde ortaya çıkarma kapasitesi ve günlük sosyal antlaşmaların arkasında yatan şeyleri açıklama kapasitesinden dolayı özellikle marjinal durumlan araştırmakla ilgilenen bireyleri kendine çeker. Grup dışında kalan çoğunluğun sahip olduğu normlara meydan okuyan veya bu normlara yabancı olan bu insanlan incelemek, kendi biyografilerinin bazı yönlerini marjinallerle özdeşleştiren sosyologlar için çekicidir (ör. Becker 1963). Kurallan çiğneyen veya bu kurallan bilmeyen insanlan çalışmak, özel analitik kavra yış anlan yaratabilir (Schutz 1964 b). 'Normal' olanı, tuhaf görünür hale getirme, antropoloji ve sosyolojide temel bir metodolojik yö nelimdir ve bu zaman iyilik veya doğruluğun evrensel stan dartlarını sürdürmenin imkânsızlığını ima eden, ahlak ve bilginin doğası hakkında aşın uç konumlara götürür.

Hoşgörü Geleneksel birey bir savaşçı hayatı sürmekteyken modern birey sayısız karmaşık nor mu dikkatli Hoşgörü Geleneksel birey bir savaşçı hayatı sürmekteyken modern birey sayısız karmaşık nor mu dikkatli şekilde müzakere eden, farklı gruplar arasında zikzak çizen, zevk, yaşam stili veya kişisel avantajlara göre stratejik ola rak mensubiyet iddia eden bir diplomatın hayatını sürer.

Ağrı ve Dünyanın Bozulması Fenomenolojik sosyoloji, insan bilincinin diğer türlü farklılaş mamış bir kaotik Ağrı ve Dünyanın Bozulması Fenomenolojik sosyoloji, insan bilincinin diğer türlü farklılaş mamış bir kaotik tecrübe akışından (Berger ve Luckmann 1966) anlam inşa etme şekillerini keşfetmeyi hedefler. Örneğin Berger (1969), bireylerin anlam dünyasının inşası için dini nasıl kullandı ğını açıklar. Bir anlam dünyasının inşası, anlamın yok edilmesi ve kaosun yeniden dirilmesiyle bireyleri tehdit eden belirli hastalıkla rın bozucu etkilerine karşıttır. Aslında hastalık, bu anlam düzenini bozmakla tehdit eden ve bireyleri diğerleriyle olan ilişkilerini ye niden gözden geçirmeye zorlayan paylaşılan anlamlara sahip Gar tnikel benzeri bir 'tecrübe' olarak anlaşılabilir. Bunun örnekleri kronik ağrı çeken insanlar hakkındaki çalışmalarda bulunabilir.

Normalliğin İdaresi Normalliği benimsemek suretiyle mensubiyet elde etmenin sos yal hayatın temel bir yönü Normalliğin İdaresi Normalliği benimsemek suretiyle mensubiyet elde etmenin sos yal hayatın temel bir yönü olduğu ortadadır. Normallik, etkin bi çimde uygulanan damga veya yukarıdaki bölümde anlatıldığı gibi hastalıklar tarafından tehdit edilmektedir. Üstelik normal olarak varsayılan durum da sosyal olarak inşa edilmiştir ve normalliğin farklı versiyonları, bireyin öz kimliğini kurmasında aktif uygulanabilir. Normalin belirli tanımlarını sürdürme ve insani birinin normal tanımını benimsemesi ve buna zorlanmaları en n bir yönüdür, insanlar "normal" olduğu gerekçesine dayandırılan insanları rahatsız eden davranışlara katılmaya teşvik edilebilir Bundan dolayı toplama kamplarına sürgünü organize eden Nazi bürokratları, 'normal' bir iş yapan, 'normal' ailelere ve 'normal' yaşamlara sahip vatandaşlar idi (Bauman 1989).

Hâkim Güç ve Disiplinsel Gözetim Normalikle ilgili istatistiksel tanımların artışıyla birlikte, gücün kullanıldığı davranış Hâkim Güç ve Disiplinsel Gözetim Normalikle ilgili istatistiksel tanımların artışıyla birlikte, gücün kullanıldığı davranış şeklinde de bir değişme oldu. Bu, gücün iki biçimi: hâkimiyet ve disiplin arasında ayrım yapan Fransız kuramcı Michel Foucault tarafından tarif edildi. Hâkimiyet gücü, 16. yy. ve 17. yy. Avrupalı krallar saltanatının karakteristik özelliğidir. Bu rejim altında güç, kabahate uygulanan kamu cezasına ve fiziksel zorlamaya dayalıydı.

Bu kraliyet otoritesi türü, 19. yy'da Avrupa ülkelerinde çe şitli şekillerde azaldı (Fransızlar krallarının Bu kraliyet otoritesi türü, 19. yy'da Avrupa ülkelerinde çe şitli şekillerde azaldı (Fransızlar krallarının kafasını uçurdular) ve yerine yeni bir disiplin edici güç biçimi geçti. Bu, istatistiksel bilginin yardımıyla normalliğin belirli tanımlarını inşa ederek ve bunu desteklemek suretiyle yürütüldü. Ama Güç, o kadar geniş alana yayılmış ve söylemler de o kadar kolaylıkla inşa edilmiş görünür ki, genellikle bir yerden gelmiş gibi görünmez ve bu terim, başkaları karşısında sosyal ve maddi avantaj elde etme tekniğini belirtme kapasitesini kaybeder. Gerçekten son zamanlardaki formülleştirmelerde, disiplin edici güç, bireyselliğin yeni biçimlerinin yaratıcı anlatımıyla eşitlenir.

Tıbbın Rolü Daha önce, tıbbi benzerliklerin Durkheim ve Comte gibi sosyo loglarda normallik fikrinin Tıbbın Rolü Daha önce, tıbbi benzerliklerin Durkheim ve Comte gibi sosyo loglarda normallik fikrinin gelişimini etkilediği gösterilmişti. Fo ucault (1967; 1976) da, normal olan şeyin tanımında tıbbın rolüne özel dikkat çeker. Sosyal bir kurum olarak tıp, "iyi hayat" tanımın da gittikçe etkili olarak, sekülerleşmenin ilerlemesi sürecinde dinin yerine geçmiş olarak görülebilir (Turner 1987). Doktorlar, sosyal patoloji denetiminde önemli rol oynar.

Sonuç Bu bölümde, normal olmayı ve anormal veya patolojik olanı dışlamayı arzulamanın sosyal hayata Sonuç Bu bölümde, normal olmayı ve anormal veya patolojik olanı dışlamayı arzulamanın sosyal hayata katılım için temel bir güdü olan mensubiyet ve güvenlik arzusuyla bağlantılı olduğu savu nulmuştur. Durkheim'in sosyolojisinin temelinde sosyal düzen ve sosyal birlik meseleleri yer alır. Ancak kendisi onun analitik etkin liğine rağmen biraz normatiftir. Bundan dolayı Durkheim, normal lik standardının kullanımına ve sosyal inşadaki güç rolüne daha az dikkat çeker. Durkheim, normalliğin istatistiksel tanımını, onun kendi zamanının bağlamında bakılması gereken bir perspektif, bir ortalama olarak benimsemiştir. Normalliği ve patolojiyi tanımlama ve bu tanımların geniş yay gınlığı, bu sayede insanların bu tanımlara göre kendilerine yargılaması, genellikle devlet veya profesyoneller adına kullanılan disiplin edici gücün önemli bir özelliğidir. Sosyoloji, bu güç stra tejileri üzerine yansıtılacak bir kapasiteye sahiptir ve bu bölümde, normalliğin tıbbi tanımları üzerinden, sosyolojik bakış açılarının ana hatlarının sunulması amaçlanmıştır. Diğer kurumların (hukuk, din, ceza sistemi, ordular ve okullar gibi) da bu şekilde analiz edi lebileceğinin anlaşılması güç değildir.